7 Gece Bodrum Mavi Yolculuk Rotası
Bodrum, Türkiye’nin en çok konuşulan tatil beldelerinden biri olarak, tarihi zenginlikleri, eğlence hayatı ve doğal güzellikleri ile ünlüdür. Bu ün, büyük ölçüde Halikarnas Balıkçısı olarak da bilinen ünlü yazar Cevat Şakir Kabaağaçlı’nın Bodrum’a olan tutkusundan ve burayı tanıtmak için yazdığı eserlerden kaynaklanmaktadır. Bodrum, yazarların, sanatçıların ve entelektüellerin yanı sıra, her yıl binlerce turisti ağırlayan bir kültür ve sanat merkezidir.
Bodrum’da gündüz vakitleri, masmavi koylarda yüzerek, güneşin altında dinlenerek ve doğal güzelliklerin tadını çıkararak geçer. Akşam olup güneş battığında ise, Bodrum’un meşhur gece hayatı başlar. Sahildeki restoranlar, barlar ve gece kulüpleri, geceyi renklendiren ve unutulmaz anlar yaşatan mekanlar haline gelir. Bodrum’un beyaz badanalı dar sokakları, tepelerdeki restoranları ve yakın köylerdeki eğlence yerleri, gece boyunca ziyaretçilere eşsiz bir atmosfer sunar.
Ancak Bodrum, sadece deniz, güneş ve eğlence kenti değil, aynı zamanda zengin bir tarihi mirasa sahip bir uygarlık merkezidir. Şehrin tarihi, yaklaşık 3.000 yıl öncesine dayanmaktadır. Tarihçi Herodot’a göre kent, MÖ 1000 yılında Dorlar tarafından, bugün Bodrum Kalesi’nin bulunduğu yerde kurulmuştur. Halikarnas’ın en parlak dönemi ise Kral Mausolos’un 24 yıllık iktidarı sırasında yaşanmıştır. Mausolos, kenti Karia’nın başkenti yapmış ve dünyanın Yedi Harikası’ndan biri olan Mausoleum anıtının inşasını başlatmıştır. Bu anıt, bugün hala dünya genelinde bilim insanlarının ve turistlerin ilgisini çeken tarihi bir yapıdır.
Turkuaz suların sonsuz kumsalları, yemyeşil bitki örtüsü ve bolca akan dereler, antik ve ortaçağ anıtları, İtalyan mimarisinin görkemli binaları; tüm bu güzellikler, Kos adasını tanımlayan özellikler arasında yer alır. Oniki Ada Grubu’nun üçüncü büyük adası olan ve Türkiye kıyılarından sadece 4 mil uzakta bulunan Kos, zengin tarihi ve doğal güzellikleriyle dikkat çeker.
Adanın adı, efsaneye göre eski bir kral olan Merops’un kızı Koos’tan gelmektedir. Aynı zamanda “Tıbbın Babası” olarak bilinen Hipokrat’ın (MÖ 460-377) doğum yeri olan Kos, Neolitik dönemden (MÖ 5-4. binyıl) itibaren yerleşim görmüş bir adadır. 14. yüzyılda, Aziz John Tarikatı’na bağlı Hospitaller Şövalyeleri adayı ele geçirmiş, eski kalelerin surlarını güçlendirmiş ve yeni kaleler inşa etmişlerdir. Türk işgali sırasında ada, Şövalyeler ve Venedikliler gibi birçok istilacının saldırısına uğramıştır. İtalyan yönetimi döneminde (1912-1945), adada birçok anıtsal kamu binası inşa edilmiştir. Kos, 1948 yılında resmi olarak Yunanistan’a bağlanmıştır.
Nisyros, Ege Denizi’nde yer alan ve turizmin etkisi altına girmemiş, doğal güzellikleriyle dikkat çeken adalardan biridir. Mitolojik bir hikayeye göre, Nisyros Devler ve Tanrılar arasındaki epik savaş olan Gigantomachy sırasında yaratılmıştır. Poseidon’un, Dev Polyvotis’i yenen ve onu Ege Denizi’ne batıran kaya parçası, Nisyros adasını oluşturmuştur. Bu efsane, ada üzerindeki volkanik aktivitenin, mağlup devin öfkeli nefesleri olarak anlatılır. Nisyros, Yunanistan’daki volkanik merkezler arasında en yenisi olup, Milos, Santorini ve Methana ile birlikte halen aktif olan bir volkanik merkezdir. Antik dönemlerde, Nisyros sakinleri yakınlarındaki Gyali adasından çıkardıkları obsidyenle önemli bir ticaret geliştirmiştir.
Adanın başkenti ve limanı olan Mandraki, inanılmaz Arnavut kaldırımlı meydanları ve dar sokakları ile ünlüdür. Bu sokaklar, ahşap balkonlu, iki katlı, beyaz veya renkli evlerle süslüdür. Bu evler, yerel volkanik kayadan inşa edilmiş ve ponza taşıyla yalıtılmıştır. Adaya vardığınızda, yanardağın etkileyici manzarası sizi karşılar. Yanardağın kalderasına yürüyebilir ve fokurdayan buhar bacalarını gözlemleyebilirsiniz. Kalderanın dibinde, her biri kendi adına sahip, iyi durumda olan on krater bulunmaktadır. En büyük ve en etkileyici olanı “Stefanos” adıyla bilinir ve elips şeklinde bir yapıya sahiptir. Volkan, 2,400 metre uzunluğunda ve 950 metre genişliğinde bir vadi (kaldera) oluşturur.
Tilos’un engebeli ve dağlık arazisi, yoğun ormanlık sırtları, dağlık manzaraları ve yeşil vadileri, dört yüz çeşit çiçek ve ot türüne ev sahipliği yapmakta ve aynı zamanda Bonelli kartalları, şahinler, bülbüller, saka kuşları, balıkçıllar ve arı kuşları gibi nadir kuş türlerinin yaşam alanı olmaktadır. Adada aynı zamanda pitoresk köyler ve büyüleyici plajlar bulunur. Tilos, Avrupa’daki son cüce fillerin yaşadığı yer olarak bilinir; bu filler yaklaşık 45.000 yıl önce adada ortaya çıkmış ve 4.000 yıl önce soyları tükenmiştir.
Tilos’un tamamı, bir ekolojik park olarak kabul edilmekte ve çeşitli uluslararası anlaşmalarla korunmaktadır. Antik dönemlerde, Tilos şifalı bitkileriyle tanınmış ve Klasik Antik Çağ’da, ünlü bir antik şair olan Irinna’nın yaşadığı dönemde ün kazanmıştır.
Megalo Chorio, adanın başkenti olup limanın 7 km kuzeybatısında konumlanmıştır. Bu küçük kasaba, bozulmamış geleneksel mimarisiyle dikkat çeken taş evleriyle ünlüdür. Dar sokaklarında yürümek, ziyaretçilere keyifli ve huzurlu bir deneyim sunar. Ortaçağ’dan kalma bir kale, antik tepedeki Tilos kasabasının yerine inşa edilmiştir ve adanın zengin tarihini yansıtmaktadır.
Halki, adını antik dönemlerde adada bulunan bakır madenlerinden (chalkos) alır ve 1983 yılından itibaren dünya çapında gençler için “Barış ve Dostluk Adası” olarak tanınmaktadır. Bu ada, sakin bir ortamda keyifli bir konaklama fırsatı sunarak, ziyaretçilerine huzurlu bir deneyim vaat eder. 19. yüzyılın sonlarında, ada sakinleri gemicilik ve deniz süngeri ticaretiyle meşgul olmuş ve bu sayede Halki zenginleşmiştir. Rodos’un tarihi yolunu paylaşan Halki, 1948 yılında Yunan devletine entegre olmuştur.
Nimporio, adanın başkentidir ve kristal mavisi denize bakan bir amfitiyatro şeklinde inşa edilmiş olup, pitoresk sokakları ve eşsiz mimari unsurlarıyla süslenmiş evleriyle dikkat çeker. Bu, Yunanistan’ın en güzel neoklasik kasabalarından biri olarak kabul edilir. Chorio ise eskiden adanın antik başkenti olup, korsan tehditlerinden korunmak amacıyla Hospitaller Şövalyeleri tarafından güçlendirilmiş bir kale yanına inşa edilmiştir. Korsan tehdidi azaldıkça, yerel halk Nimporio’yu veya Halki’yi (1850-1870) kurmuş ve muhteşem konaklar inşa etmiştir. Bu konaklar bugün adanın geçmişteki zengin ve müreffeh zamanlarını yansıtmaktadır. Halki, tarihi ve kültürel değerleriyle dikkat çekmekte olup, bir miras kasabası olarak listelenmiştir.
Rodos, Yunanistan’ın dördüncü büyük adası olarak, Girit, Evoia ve Midilli’den sonra gelen ve yılda bir milyondan fazla turisti ağırlayan bir destinasyondur. 1.398 kilometrekarelik bir yüzölçümü ve 220 kilometrelik bir sahil şeridine sahip olan adanın, zengin bir tarihi ve doğal güzellikleri bulunmaktadır. Köyler, arkeolojik alanlar ve olağanüstü güzellikteki bir ortaçağ kenti, ada üzerindeki sonsuz sahil şeridi ve çam ormanlarıyla birleşerek eşsiz bir manzara sunmaktadır.
Rodos’un tarihi, Miken dönemine kadar uzanmaktadır ve dördüncü yüzyılda, Lysippus’un öğrencisi Rodoslu Lindoslu Chares tarafından yapılan ünlü Rodos Heykeli ile büyük bir refah dönemi yaşamıştır. Ancak M.S. 155 yılındaki yıkıcı deprem, Persler, Araplar, Sarazenler ve Selçuk Türkleri gibi birçok fatihin adayı ele geçirmesiyle sonuçlandı. 1309 yılında Hospitaller Şövalyeleri, adayı satın aldı ve Avrupa’da benzeri olmayan tahkimatlar ekleyerek kaleyi restore etti. Bu kale, 1522’de Türkler tarafından fethedilene kadar şövalyelerin merkezi olarak kalmıştır. 1912 yılında İtalyanlar tarafından işgal edilen Rodos, 1948 yılında Yunan devletine bağlanmıştır.
Rodos’un başkenti, M.Ö. 408 yılında kurulmuş ve dünyanın en güzel şehirlerinden biri olarak kabul edilmiştir. Şehir, eski ortaçağdan kalma müstahkem şehir ile eski neoklasik binalar ve diğer modern yapılarla harmanlanmıştır. Ortaçağ kenti, UNESCO Dünya Mirası Anıtı olarak kabul edilmiş ve merkezi liman etrafında yarım daire şeklinde inşa edilmiştir.
Panormitis, Simi adasının güney kesiminde, huzurlu ve kutsal bir yer olarak bilinir. Adanın en ünlü ve ruhani yerlerinden biri olan Taxiarchis Michail Panormitis manastırı, birçok kişi tarafından ziyaret edilir. Bu ziyaretçiler, gümüş ve altınla süslenmiş Başmelek Mikail’in mucizevi ikonası önünde ibadet etmek veya dua etmek için Simi’ye gelirler. Bu ikona, Panormos Körfezi’nin köşesinde, Oniki Ada’nın en önemli manastırlarından biri olarak kabul edilen manastırda saklanmaktadır.
Manastırın girişinde, 1911 yılında inşa edilen ve çok renkli, görkemli bir çan kulesi bulunmaktadır. Manastır kilisesi ise 1783 yılında inşa edilmiş ve içerisinde nadir bulunan 18. yüzyıl duvar resimleri, kaburgalı tonozlar ve 1787’den kalma özenle oyulmuş ahşap ikonostasisi bulunan geniş, tek nefli bir bazilika olarak dikkat çeker. Bu detaylar, manastırın zengin tarihi ve dini mirasını yansıtır ve burayı sadece bir ibadet yeri olmanın ötesinde, sanat ve mimari açıdan da değerli bir yer haline getirir.
Simi, Yunanistan’ın en büyük ve en güzel neoklasik köylerinden birine sahip olan kozmopolit bir ada olarak bilinir. Tarih öncesi çağlardan bu yana yerleşim görmüş olup, zengin bir efsane geleneğine ve kültürel mirasa sahiptir. Kral Nireas’ın Truva Savaşı’na katılımı ile ilgili efsaneler, adanın mitolojik geçmişine dair anlatılar arasında yer alır. Yerel halk, deniz süngeri toplama ve gemi inşa etme gibi denizle ilgili faaliyetlerle uğraşmış ve bu nedenle Türk işgali döneminde (1522’den itibaren) sultandan ayrıcalıklı muamele görmüştür. O dönemde, eğitim ve kültür merkezleri olarak Agia Marina Okulu ve Aigli Okuma Odası kurulmuştur.
Simi’nin başkenti, deniz kenarındaki ve tepelerdeki çok renkli neoklasik binalarıyla ünlü olan Gialos ve Chorio olmak üzere iki büyük ilçeden oluşur. Gialos, adanın limanı olarak bilinir ve ziyaretçileri büyüleyici mimarisiyle etkiler. Chorio ise adanın daha büyük bölgesidir ve iki ilçeyi birbirine bağlayan yaklaşık 3 kilometre uzunluğundaki asfalt yolun yanı sıra, Kali Strata adında yokuş yukarı çıkan 500 geniş taş basamaktan oluşan bir yol bulunur. Kali Strata, adanın en büyük ve ihtişamlı konakları tarafından çevrelenmiştir ve adanın tarihi ve mimari zenginliğini gözler önüne serer.
Bozburun, Hisarönü Körfezi’nde yer alan ve özellikle doğal güzellikleriyle ve sakin atmosferiyle tanınan bir diğer beldedir. Bölge, turkuaz ve lacivert tonlarında berrak suları ve tropikal denizlerin mercan renklerini andıran doğal ortamıyla ünlüdür. Bozburun yakınlarında yer alan Asar Tepesi’nde Larymna antik kentinin kalıntılarına ulaşabilirsiniz. Tepenin zirvesine ulaşmak yaklaşık 45 dakika sürer ve burada antik surlar, mezar parçaları ve diğer kalıntıları görebilirsiniz. Bozburun’a doğru yolculuk esnasında uğrayabileceğiniz bir diğer güzellik ise Söğüt limanıdır.
Datça yarımadası üzerinde yer alan Knidos antik kenti, etkileyici kalıntılarıyla ünlüdür. Knidos’un yalnızca bir kısmı kazılmış olan kalıntıları, antik limanın üzerindeki yamaçlara dağılmış durumda ve büyük kayalar, çanak çömlek parçalarıyla romantik bir karmaşa içindedir. Bu atmosfer, bölgeyi ziyaretçiler için büyüleyici kılar. Knidos, Dor Konfederasyonu’nun altı şehrinden biri olan Dorian hexapolis’in üyelerinden biriydi ve şehir, stratejik limanı sayesinde ticaret yolları üzerinde refah içinde yaşamıştır.
Knidos, özellikle iki şey ile ünlüdür: Praksiteles tarafından yapılmış Afrodit heykeli ve bilim adamı Eudoxus. Afrodit heykeli, MÖ 4. yüzyılda yapılmış ve erken dönemlerde, sadece erkek figürlerin çıplak olarak tasvir edildiği bir çağda ilk çıplak kadın heykellerinden biri olarak kabul edilir. Afrodit’in denizcilere iyi şans getirdiğine inanılır ve bu heykel, antik çağda çok sayıda turist çekmiştir. Eudoxus ise, MÖ 4. yüzyılda yaşamış bir astronom ve matematikçi olarak, Yunan geometrisinin kurucu babalarından biri olarak kabul edilir. Knidos’ta kendi gözlemevini inşa ederek zamanını gökyüzünü gözlemleyerek ve haritalandırarak geçirmiştir. Ayrıca, İskenderiye’deki Pharos deniz fenerini tasarlayan ünlü mimar Sostratus da Knidoslu bir yerlisidir.
Talep Gönder: Bodrum’dan Güney Oniki Adalar
Bu rota yalnızca özel yat kiralama için geçerlidir. Kabin kiralama talepleriniz ve daha fazla bilgi için lütfen bizimle iletişime geçin.
Guletbookers merkezi Bodrum - Türkiye'de olan, her ihtiyaca uygun kiralık yat filosu ve avantajlı fiyatları ile
unutamayacağınız anlardan oluşan mavi tur ve yat turu deneyimini en iyi şekilde sunmayı amaçlayan bağımsız bir şirketidir.
Sorunsuz İletişim için WhatsApp üzerinden iletişime geçin.
Uzmanlarımız ile görüşerek, daha fazla seçeneğe göz atın.