7 Gece Bodrum Mavi Yolculuk Rotası
Bodrum, MÖ 12. yüzyıla kadar uzanan köklü bir tarihe sahiptir. Antik adı ‘Halikarnas’ olan bu kent, MÖ 5. yüzyılda yaşamış ve ‘Tarihin Babası’ olarak bilinen Herodot’un doğum yeridir. Ayrıca, Dünyanın Yedi Harikası’ndan biri olan Kral Mausolos’un (MÖ 350) Mozolesi, bu kentte yer almaktadır. Bodrum’da Klasik Dönem’den günümüze ulaşan tek yapı ise Amfitiyatrodur. Bodrum’a geldiğinizde mutlaka ziyaret etmeniz gereken bir diğer tarihi yapı ise Aziz Petrus Kalesi’dir. Orta Çağ’a dayanan bu kale, bölgenin en iyi korunmuş eserlerinden biri olarak kabul edilir.
Bodrum limanı, şehre hizmet veren Bodrum-Milas Uluslararası Havalimanı’na (BJV) yalnızca 20 dakika uzaklıktadır. Zengin tarihi dokusunun yanı sıra, doğal güzellikleri, berrak denizi ve canlı gece hayatı ile de tanınan Bodrum, yerli ve yabancı turistler için popüler bir destinasyondur.
Turkuaz suların sonsuz kumsalları, yemyeşil bitki örtüsü ve bolca akan dereler, antik ve ortaçağ anıtları, İtalyan mimarisinin görkemli binaları; tüm bu güzellikler, Kos adasını tanımlayan özellikler arasında yer alır. Oniki Ada Grubu’nun üçüncü büyük adası olan ve Türkiye kıyılarından sadece 4 mil uzakta bulunan Kos, zengin tarihi ve doğal güzellikleriyle dikkat çeker.
Adanın adı, efsaneye göre eski bir kral olan Merops’un kızı Koos’tan gelmektedir. Aynı zamanda “Tıbbın Babası” olarak bilinen Hipokrat’ın (MÖ 460-377) doğum yeri olan Kos, Neolitik dönemden (MÖ 5-4. binyıl) itibaren yerleşim görmüş bir adadır. 14. yüzyılda, Aziz John Tarikatı’na bağlı Hospitaller Şövalyeleri adayı ele geçirmiş, eski kalelerin surlarını güçlendirmiş ve yeni kaleler inşa etmişlerdir. Türk işgali sırasında ada, Şövalyeler ve Venedikliler gibi birçok istilacının saldırısına uğramıştır. İtalyan yönetimi döneminde (1912-1945), adada birçok anıtsal kamu binası inşa edilmiştir. Kos, 1948 yılında resmi olarak Yunanistan’a bağlanmıştır.
Telendos, Kalimnos’un kuzeybatısında, huzur veren bir atmosfere sahip küçük bir ada olup, yalnızca 5 km² alan kaplar ve 700 metre uzunluğundadır. Kalimnos’un Myrties köyünden kısa bir mesafede bulunan bu ada, sadece 60 kadar kişinin yaşadığı sakin bir yaşam sunar. Telendos, antik dönemlerden bu yana, özellikle MS 6. yüzyıla kadar Kalimnos’un bir parçası olarak kabul edilmiştir. Ancak MS 554’teki büyük bir deprem sonucunda Kalimnos ile Telendos arasındaki alan denizin altına gömülmüş ve iki ada ayrılmıştır.
Telendos’ta tek bir köy bulunmakta ve bu köy, Kalimnos ile Telendos arasındaki boğaza karşı muhteşem manzaralara sahip. Adanın güney kısmında, Bizans dönemine ait ev kalıntıları ve hoş bir çam ormanı yer alır. Ai Giorgis şapelinde gün batımını izleyebilir, erken Hıristiyan nekropolünü ve Agios Konstantinos kalesini ziyaret edebilirsiniz. Chochlakas, Plaka, Potha ve Paradise plajlarında yüzmek için ideal yerlerdir. Dalış tutkunları, Kalimnos ve Telendos arasında kalan antik batık şehri keşfetmek için bu bölgeye gelirken, doğa yürüyüşü, tırmanma veya zıpkınla balık avlama gibi etkinlikler de tercih edilebilir. Myrties’ten kalkan küçük tekneler, adanın güzelliklerini keşfetmek isteyen ziyaretçilere Kalimnos ve çevresine turlar düzenlemektedir.
Leros, Yunan mitolojisinde Artemis’in adası olarak bilinir ve sakin bir tatil deneyimi için idealdir. İtalyan mimarisi ile öne çıkan evleri, kristal berraklığında suları ve güzel plajlarıyla dikkat çeker. Adanın doğal güzellikleri, korunaklı koylarını, zengin çam ve zeytin bahçelerini, alçak düzlükleri ve tatlı su akıntılarını kapsar.
Leros’un tarihi, Neolitik döneme dayanır ve antik çağlarda İyonya yerleşimi olarak önem kazanmıştır. Erken Hıristiyanlık döneminde ada, kıyı boyunca genişlemiş ve 1309’dan 1522’ye kadar Hospitaller Şövalyeleri tarafından yönetilmiştir. İtalyan egemenliği altına girdiği 1912 yılına kadar, ada stratejik konumu ve doğal limanıyla dikkat çekmiştir.
1948’de Yunanistan’a bağlanan Leros, İç Savaş ve diktatörlük yıllarında bir sürgün yeri olarak kullanılmıştır. Bugün Leros, ziyaretçilerine huzurlu ve doğayla iç içe bir tatil sunan, tarih ve kültürle dolu bir destinasyondur.
Patmos, ‘Kıyamet Adası’ ya da ‘Ege’nin Kudüs’ü’ olarak bilinir: İsa’nın havarilerinden biri olan ve MS 95 yılında Roma İmparatoru Domitian tarafından bu adaya sürgün edilen Teolog Yuhanna, Yeni Ahit’in son kitabı olan ‘Vahiy Kitabı’nı adanın mağaralarından birinde yazmıştır.
Bugün bilinen adıyla ‘Kıyamet Mağarası’, Yunanistan’ın en tarihi ve etkileyici yerlerinden biridir. Kutsal Hristodoulos, 1088 yılında Teolog Aziz John Manastırı’nı kurmuştur. Zamanla ada gelişmiş ve ilk konaklar 16. yüzyılın sonunda, Patmos Ruhban Okulu (ya da Patmian Okulu) ise 1713 yılında inşa edilmiştir. Ada, 1948 yılında resmen Yunan toprağı olmuştur.
Bu küçük geleneksel kasaba, İlahiyatçı Aziz John Manastırı etrafında inşa edilmiştir ve Ege’de bulunabilecek en güzel ve en iyi korunmuş ortaçağ kasabalarından biridir. Yan yana inşa edilmiş evler, yüksek pencerelere sahiptir ve Petrokopio (taş ocağı anlamına gelir) ve Manolakas’tan gelen taşlarla inşa edilmiş, 15-17. yüzyıllardan kalma düzinelerce kiliseyi bulabileceğiniz dar, labirent gibi Arnavut kaldırımlı sokaklarda yer bırakır. Çatılar, selvi ağacından ve alternatif olarak astivi (Patmos’a özgü bir tür çalı), deniz yosunu ve çamurdan yapılmış katmanlardan oluşmaktadır.
Lipsi, Oniki Ada grubunun kuzeyinde yer alan ve doğal güzelliğiyle dikkat çeken, sakin bir Yunan adasıdır. Patmos ve Leros arasında konumlanan bu adalar grubu, Natura Networking Programına dahil olarak çevresel değerleri koruma altına alınmıştır. Lipsi adası, yirmi ada ve adacığın en büyüğü olup, ziyaretçilere huzur dolu bir deneyim sunar.
Tarih öncesi çağlardan itibaren yerleşim gören ada, özellikle 1669 yılında Giritli Elias tarafından kurulan Lipsi köyü ile tanınır. Geleneksel mimarisi, dar sokakları ve sıcakkanlı insanları ile Lipsi, ziyaretçilere gerçek bir Yunan adası hissiyatı sunar. 1948 yılında Yunanistan’a bağlanan ada, sakin ve huzurlu bir yaşam tarzıyla bilinir.
Kalimnos, 19. yüzyılda Yunan sünger toplama ticaretinin merkezi olması nedeniyle “deniz süngeri toplayıcılarının adası” olarak tanınmıştır. İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemde, adanın sünger toplama faaliyetleri iç ve dış pazarlar için devam etmiş, Kalimnos’u bu alandaki tek Yunan adası yapmıştır. Tarih boyunca Kalydnae adaları olarak bilinen Kalimnos ve Leros, ilk olarak Küçük Asya’dan gelen Karesler tarafından iskân edilmiştir.
1306 yılında Hospitaller Şövalyeleri tarafından fethedilen ada, 1522’de Türklerin eline geçene kadar onların yönetiminde kalmıştır. 1912’de İtalyanlar tarafından ele geçirilen ada, 1948’de Yunanistan’a katılmıştır. Günümüzde Kalimnos, alternatif tatil anlayışı ve tırmanma, dalış, dağcılık gibi aktiviteleri ile ünlüdür ve bu özellikleri ile dünya çapında tanınmış bir turizm destinasyonudur.
Pserimos, küçük bir alanı kaplayan ve sakin bir nüfusa sahip bir ada olarak, ziyaretçilere sakin ve huzurlu bir kaçış sunar. Antik dönemlere ait kalıntıların varlığı, ada üzerindeki tarihi varlığı göstermekte ve ziyaretçilere kültürel bir derinlik sunmaktadır. Adanın batısında yer alan ve kayalık yapısıyla bilinen Platy adacığı ve Nekrothiki gibi noktalar da Pserimos’un doğal güzelliklerine katkıda bulunur.
Adanın her plajı, ziyaretçilere temiz ve berrak sularıyla yüzme fırsatı sunar. Özellikle Vathys Koyu’ndaki plaj, güzelliği ve suyunun kalitesiyle ön plana çıkar. Pserimos’un bu özellikleri, adaya gelenler için rahatlatıcı ve yenileyici bir deneyim olanağı sağlar. Küçük bir ada olması, yoğun turizm baskısından uzak, doğal ve autentik bir atmosfer sunmasını sağlar.
Talep Gönder: Kuzey Oniki Adalar’a Mavi Tur
Bu rota yalnızca özel yat kiralama için geçerlidir. Kabin kiralama talepleriniz ve daha fazla bilgi için lütfen bizimle iletişime geçin.
Guletbookers merkezi Bodrum - Türkiye'de olan, her ihtiyaca uygun kiralık yat filosu ve avantajlı fiyatları ile
unutamayacağınız anlardan oluşan mavi tur ve yat turu deneyimini en iyi şekilde sunmayı amaçlayan bağımsız bir şirketidir.
Sorunsuz İletişim için WhatsApp üzerinden iletişime geçin.
Uzmanlarımız ile görüşerek, daha fazla seçeneğe göz atın.