Marmaris’in Güneybatısı: Bozburun – Hisarönü – Bozburun

Selimiye, Orhaniye’den sonra guletler için popüler bir diğer duraktır. Bodrum ve Marmaris arasındaki Mavi Yolculuk rotasında bulunan bu koy, yeşilin ve temiz denizin hakim olduğu, genellikle sakin ve huzurlu bir atmosfere sahiptir. Kumsal sayısı az olmasına rağmen, rıhtım bölgesindeki küçük restoranlar ve bölgedeki tarihi kalıntılar, Selimiye’yi ziyaret edenleri büyüler. Hydas antik kentine ait üç kale kalıntısı bu bölgede bulunmakta ve Helenistik dönemden kalma şehir surları da ziyaretçilere açıktır.

Orhaniye / Kızkumu, Hisarönü Körfezi’nin en önemli turizm merkezlerinden biridir. Hisarönü’ne doğru ilerlerken karşınıza çıkan bu bölge, özellikle sakin denizi ile bilinir. Denizin üzerinde, yürüyen insanların siluetleri, kumun hareketiyle oluşan ve koyu ikiye bölen sığ bir kum şeridi üzerinde yürüdüklerini görmek sizi şaşırtabilir. Bu eşsiz oluşum, yaklaşık 600 metre uzunluğunda ve “Kızkumu” olarak adlandırılan bir doğa harikasıdır.

Marmaris-Datça yolu, Hisarönü ve Gökova Körfezi’nin büyüleyici manzaralarını sunan, yemyeşil doğası ve serinletici deniz esintileri ile ünlüdür. Bu yolculuk sizi, adını aldığı körfezin kıyısında yer alan Hisarönü köyüne götürecek ve sakin bir atmosfer sunarak Marmaris’in kalabalığından bir kaçış imkanı yaratacaktır. Hisarönü, sığ suları ve kırmızı renkli kumsallarıyla özellikle sakin ve huzurlu bir tatil arayanlar için ideal bir tercihtir. Ayrıca, köyün rahatlatıcı ikliminin astım ve kalp rahatsızlıkları olanlar için faydalı olduğuna inanılmaktadır.

Bölgenin tarihi ve mitolojik yönü de zengindir. Köy ile körfez arasında yer alan Eren Dağı’nın eteklerinde, antik çağlara dayanan ve Hemithea Tapınağı olarak bilinen küçük bir tapınak kalıntısı bulunur. Efsaneye göre, tanrı Apollon tarafından bölgeye getirilen ve şarkılarıyla tanınan Molpadia adında bir kadına, yarı tanrı (Hemithea) olarak tapılmış ve adına bu tapınak inşa edilmiştir. Tapınak, tarih boyunca birçok ziyaretçiyi ağırlamış ve bölgenin kültürel zenginliğine katkıda bulunmuştur.

Çubucak ve İnbükü bölgeleri, çam ağaçlarıyla çevrili sakin koyları ve temiz denizleri ile özellikle kamp ve piknik yapmak isteyen tatilciler için popülerdir. Bu iki bölge arasındaki kısa mesafe, ziyaretçilere farklı doğal güzellikleri keşfetme fırsatı sunar ve her iki koy da Hisarönü Körfezi’nde yelkenli veya yat gezintisi yapanlar için ideal mola noktalarıdır.

İnbükü Koyu, özellikle “Emel Sayın Koyu” olarak da tanınır. Bu isim, bölgeyi ziyaret eden ve mavi gözleriyle tanınan ünlü Türk sanatçı Emel Sayın’dan gelmektedir. Koyun güzelliği, sanatçının zarafeti ve popülaritesiyle özdeşleşmiş, böylece bölgeye özgü bir anı ve isim kazandırmıştır.

Bencik, Mavi Yolculuk tekneleri, yatlar ve guletler için popüler bir durak olup, küçük ve özel koylarıyla dikkat çeker. Burada yapılaşmaya izin verilmemiş ve doğal güzellikler korunmuştur. Bencik limanının girişinde yer alan Dislice (Diş) Adası, diş şeklindeki kayalarıyla bilinir. Burada kayalar arasında yürümek, mağaralarda saklambaç oynamak veya şnorkelle su altı güzelliklerini keşfetmek mümkündür.

Datça, Ege Denizi ile Akdeniz’in buluştuğu yerde konumlanmıştır. Marmaris’ten batıya doğru uzanan 70 kilometrelik Datça yarımadası, bir yanda Ege’nin diğer yanda ise Akdeniz’in sularıyla yıkanır. Yarımadanın çevresinde bulunan 52 kadar koyda, bazıları tamamen size ait olacak gizli cennetler bulabilirsiniz. Datça’nın koylarında ve plajlarında, akvaryum durgunluğunda ve berraklıktaki denizin güzelliği unutulmazdır. Ayrıca, Türkiye’nin en iyi ve en lezzetli bademleri de Datça’da yetişir. Şubat ayında hasat edilen taze bademleri, Çağla olarak da bilinir, ancak Nisan ayında da tadabilirsiniz.